Search Özgül Fobiler

Özgül Fobiler


Özgül fobiler, bazı durumlar veya nesnelerden duyulan mantıksız/aşırı korku

halidir. Psikiyatride özgül fobiler dışında sosyal fobi ve agorafobi gibi diğer

korkular da incelenir. Ancak “özgül fobiler” fobi grubu arasında en yaygın olan

türdür. Özgül fobiler toplumda %2.7 oranında görülür (kadında %3.8, erkekte

%1.4). Özgül fobinin başlama yaşı ortalama 16.5’dur. Birçok hasta

çocukluğundan beri bu korkularının olduğunu, bir kısmı ise ergenlik

döneminden sonra oluştuğunu söyler. İleri yaşta özgül fobi başlaması nadirdir.

Hastalığın seyri genellikle kroniktir.

Özgül fobisi olanların tedavi için başvurma oranları oldukça düşüktür. Ancak

altı fobikten biri (%15.8) tedavi için başvurur. Genellikle tedaviye başka

nedenlerle gelen hastalarda bu fobiler farkedilir. Seyrek olarak kişinin

hayatını önemli ölçüde kısıtladığı için tedavi aranabilir. Başvurunun düşük

olmasının başlıca nedenleri arasında fobilerin hastalık değil huy veya kişilik

özelliği olduğunun düşünülmesi, tedavisinin olmadığının sanılması sayılabilir.

Birçok hasta kendileri tedavi aradıkları halde bu sorunun bir hastalık

olmadığını doktorlarından duymuş bile olabilirler (“hangimizde yok ki”, vs..).

Özgül fobilerin genel olarak iş ve sosyal hayatta fazla olumsuz etkisi olmadığı

düşünülür. Ancak bu yanıltıcı bir düşüncedir. Toplum araştırmalarında özgül

fobisi olanların %15’inin son bir ayda bir hafta veya daha fazla süre işe

gidememiş olduklarını öğreniyoruz. Basit gibi görünen hayvan fobileri ağır

olduklarında hayatı büyük oranda kısıtlayabilir, hatta evden çıkamamaya

neden olabilir. Yükseklik korkusu olan kişi yükseğe çıkmayı gerektiren işlerde

çalışamayabilir. Uçak fobisi kişinin seyahat etmesini engelleyebilir. kişinin

özgül fobisinin olması ek bir psikiyatrik hastalığının olması ihtimalini de

arttırmaktadır. Örneğin özgül fobisi olanların %28.6’sında depresyon da

saptanmaktadır.

Özgül fobilerin oluşmasında kişilerin yaşadığı olumsuz olayların rolü olduğu

düşünülse de bu düşünce yanıltıcıdır.çocukluğunda yüksekten düşmüş olma

ile erişkinlikte yükseklik korkusu ilişkisi araştırıldığında beklenenin tam tersi

bir sonuç çıkmıştır: çocukluğunda yüksekten düşmüşlerde, erişkinlikte

yükseklik korkusu olma ihtimali daha azdır.Korkuların genetik olarak

belirlendiği, yani bazı nesne ve durumlardan korkacağımızın daha doğmadan

belirlenmiş olduğunu gösteren güçlü bulgular vardır. Örneğin fobilerin ailevi

özelliği çok iyi bilinir, anne veya babasında bir özgül fobi olan kişide benzer

fobilerin sıklıkta geliştiğini biliriz. Mantıklı ve mantıksız korku sırasında

yaşananlar, yani bedenimizde ve zihnimizde oluşan değişiklikler aynıdır. Yani

sokakta birisinin veya tehlikeli bir hayvanın saldırısına uğradığımızda kalbimiz

nasıl çarpıyor, nefesimiz sıkışıyor, uzuvlarımız uyuşuyorsa, mantıksız korkular

sırasında da aynı şeyler olur. Kişiden kişiye değişiklikler olmakla birlikte bu

durumlarda en sık görülen belirtiler şunlardır: kişi de taşikardi ve kalp

sıkışması olur, nefesi daralır, titreme/terleme olur, uyuşma/karıncalanma olur,

baş dönmesi, bayılma hissi olur, sık idrara gitme isteği olur vb. Kişi korktuğu

durum ya da nesneyle karşılaştığında bu bulguları yaşadığı gibi, bu durumları

düşündüğü/hayal ettiğinde de yaşayabilir.

Fobilerin gündelik hayatı en çok ve en olumsuz etkileyen yönü kaçınmadır.

Özgül fobisi olanların çoğu, korkulan durum ve nesnelerden koşullar el verdiği

ölçüde uzak durmaya çalışır: kedisi olan eve gitmez, yükseklere çıkmaz,

asansöre binmez, yağmur yağdığında evden çıkmaz vb. En sık görülen

fobiler şunlardır: hayvan fobileri, yükseklik korkusu, kan ve yaralanma

fobisi, gökgürültüsü ve fırtına korkusu, uçak korkusu, yalnız kalma korkusu,

kapalı yer korkusu, araba korkusu, uzay fobisi, yutma fobisi.

En çok korkulan hayvanların başında kedi, köpek, kuş, böcek gibi hayvanlar

gelir. Korkulan hayvan türleri kültürler arası farklılık gösterir. Örneğin

İngiltere’de örümcekten korkma çok yaygın iken, kültürümüzde örümcek fobisi

yaygın değildir. Hayvan fobisi olan insanların bir kısmı o hayvanla kötü bir

deneyimden sonra ( köpek ısırması) fobilerinin başladığını ifade ederler. Bir

kısmında ise böyle bir başlatıcı bulunamaz. Fobik hasta tipik olarak kendine

rahat bir gündelik yaşam sağlamaya uygun bir kaçınma davranışı geliştirmiş

olur. Oturmaya gidilecek-gidilmeyecek arkadaşlar bellidir (köpek-kedi var

veya yok). Televizyonda korkulan hayvanla ilgili belgeseller

seyredilemeyebilir. Nerelerde dolaşılacağı belli kurallara bağlıdır. Bazı

durumlarda hayvanın fotoğrafı, ya da onu andıran şekillerden (yılan fobisinde

kıvrık çizgilerden korkma gibi) bile korkulabilir

Yükseklik korkusu: İkinci en yaygın özgül fobi türüdür. Kişi yüksek binalara

çıkamaz, yüksekten bakamaz, hatta odanın içinde pencereye yakın

oturamaz. Yükseklik korkusu olan kişiler asansöre binmekten korkarlar, ancak

içinde boğulmak veya hapis kalmaktan değil, yukarı çıktığı için. Birçok insan

için keyifle oturulacak balkonlar bu hastalar için eziyettir. Balkonda

oturabilirlerse de odaya yakın tarafına oturmaya çalışırlar. Merdivenler,

özellikle kenarlarında boşluk varsa çok korkutucudur. Yükseklik korkusu

olanların birçoğunda uçak korkusu olsa da iki korkunun birbirinin aynı olduğu

da söylenemez. Yükseklik korkusu olanların %20’si ise uçak korkusu

tanımlamamışlardır.

Kan görünce rahatsızlık hissetmek çoğu insanda görülen bir özelliktir. Bunun

dışında bedensel sakatlık, parçalanmış insan vücutları, kazalar vb.ni görme,

kan verme, iğne yaptırma, kulak deldirme, diş çektirme ve diğer tıbbi işlemler

gibi durumlarla karşılaşınca bayılacak gibi olma, kalp hızında değişme ve

bulantı şeklinde tepkiler verilebilir. Bu esnada bayılmalar da bilinen

durumlardır. İlk kez diş çekimleriyle ilgili film seyreden çocukların kalp

hızlarının yavaşladığının gösterildiği belirtiliyor. Bazı fobikler hayat kurtarıcı

müdahalelerden bile kaçınırlar: şeker hastaları iğnelerini yapmaz, kanser

hastası ameliyat olmaz; bazı kadınlar doğurmaktan korktukları için gebe

kalmazlar. Birçoğu hastanelere gitmez, hasta insanlara bakamazlar, tıbbi

konularla ilgili TV programlarını seyredemez. Bu korku yüzünden doktorluk,

hemşirelik gibi mesleklerden kaçınabilirler. Bazı hastalar “kan” lafını duyunca

bile bayılabilirler. Bazıları ambulans sirenini duyunca veya bir ameliyatın

anlatılması ile de bayılır. Ancak kendi adet kanını görmekten rahatsız olan

kan fobisi bildirilmemiştir.

Gökgürültüsü ve fırtına fobisi: Bu kişiler sürekli hava durumunu izler ve

havanın kapalı, fırtınalı, yağışlı olma ihtimali olduğu günlerde eve kapanır,

gök gürültüsü duymamak için kapı ve pencereleri sıkı sıkı kapatırlar.

Uçak korkusu: Bu kişiler uçağa bineceklerine çok daha uzun sürecek, daha

eziyetli yolculuklar yapmaya razıdırlar. Uçağa binmek zorunda kaldıklarında

uçağın düşeceğine dair şiddetli bir korkuları vardır. Uçağın her hareketini, her

sarsıntıyı büyük bir korkuyla izlerler, duydukları sesleri patlayan bir motor, bir

arıza işareti olarak yorumlarlar.

Klostrofobi: Kapalı/basık yerlerden duyulan korkudur. Korkulan durumlara

tipik örnekler arasında asansör, basık tavanlı odalar ve koridorlar, kapıları

kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, altgeçitler, oturulan oda

kapısının kapalı veya kilitli olması vb. sayılabilir. Hastaların temel korkuları

anılan yerde sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi

korkulardır. Sinema ve tiyatroya gidemez, gitseler de dip koltuklarda

oturamazlar.

Önleme ve tedavi

Özgül fobilerin tedavisi hem mümkündür, hem de başarı oranları yüksektir. Bu

korkuların tedavisinde ilaçların rolü daha azdır. davranışçı tedaviler özgül

fobilerde ilk seçenektir. Maruz bırakma (exposure) adı verilen yöntem en

yaygın kullanılan davranışçı tekniktir. Bireysel veya grup halinde uygulanabilir.

Bu teknikte kişinin korktuğu durumun ayrıntılı bir analizi yapıldıktan sonra

korkulan durumla gitgide artan derecede karşılaşması sağlanır. Başlangıçta

sıkıntı ve korku verici olan bu işlem, hasta korkulan ortamda yeteri kadar süre

kalabilirse alışmayla (ve korkunun azalmasıyla) sonuçlanır. Tedaviye istekli

olan ve tedavi uyumu iyi olan vakalarda birkaç seansta tama yakın düzelme

elde etmek mümkündür.

Tags: Özgül Fobiler, YAS, BUKETERYONUCU, psikiyatrist, bayan, Ankara, en iyi psikiyartis.t, anksiyete, vajinismus, Sosyal Fobi