GENELLEŞMİŞ ANKSİYETE BOZUKLUĞU (YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU)
Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu (GAB) olan kişilerde “sürekli, aşırı ve
durumla uygun olmayan bir endişe ve sıkıntı durumu” söz konusudur. Aşırı
endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve hatta olağan yaşam
etkinliklerini sürdürmesini engeller. Bu kişiler her durumda olası en kötü
sonucu düşünürler, herşey kendi denetimlerinin dışındadır, iyi bir olasılık ya
da geriye dönüş mümkün değildir. GAB’da aşırı endişe ve kaygı genellikle
sağlık, aile, çocuk ,okul ya da iş gibi konularla ilgilidir. Kontrol edilemez
nitelikte olan bu endişe ve sıkıntı hali en az altı ay boyunca hemen hergün
vardır ve gün boyunca sürer.
GAB’ın yaşam boyu görülme sıklığı %5-6’dır. Başka bir deyişle, her 100
kişiden 5-6’sı yaşamlarının herhangi bir zamanın bu rahatsızlığı yaşayabilir.
Yaygın anksiyete bozukluğunun yaşam boyu sıklığı kadınlarda %7,7 ve
erkeklerde %4,1’dir.Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre 2 kat fazladır.
Yaşla birlikte endişe duyarlılığı artar. GAB yaşlılıkta en sık görülen anksiyete
bozukluğudur.
Belirtileri Nelerdir?
Gerçek bir neden yokken ya da nedeni olsa bile durumla uyumsuz olan, aşırı
olan denetlenemeyen nitelikteki endişe ve kaygı hastalığın ana belirtisidir.
Çoğu zaman kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır, ancak
endişelenmelerini denetleyemezler ve bir türlü sakinleşemezler. Çevrelerinde
“aşırı evhamlı, aşırı düşünceli” olarak tanınırlar. Yorgunluk, dikkat bozukluğu
ve konsantrasyon güçlüğü, sese karşı duyarlılık, uykuya dalamama ve gece
sık sık uyanma dinlendirici olmaya uyku diğer önemli belirtilerdir.
GAB’a sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışçasına kendini gösteren bazı
bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler: nedensiz yorgunluk, başağrısı ve
kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seyirmeler, terleme, tahammülsüzlük,
bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalardır
Genelleşmiş Anksiyete bozukluğu DSM-5 kılavuzuna göre tanımlanır.
• En az 6 ay süreyle hemen her gün ortaya çıkan, birçok olay ya da
etkinlik hakkında (işte ya da okulda başarı gibi) aşırı anksiyete ve
üzüntü (endişeli beklentiler) duyma.
• Kişi, üzüntüsünü kontrol etmeyi zor bulur.
• Anksiyete ve üzüntü, aşağıdaki altı semptomdan üçüne (ya da daha
fazlasına) eşlik eder (son 6 ay boyunca semptomlu gün sayısı,
semptomsuz gün sayısından daha fazladır).
Not: Çocuklarda sadece bir maddenin
bulunması yeterlidir.
1. Huzursuzluk, aşırı heyecan duyma ya da endişe
2. Kolay yorulma
3. Düşüncelerini yoğunlaştırmada zorluk çekme ya da zihnin durmuş gibi
olması
4. İrritabilite
5. Kas gerginliği
6. Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da sürdürmekte güçlük çekme ya da
huzursuz ve dinlendirmeyen uyku)
• Anksiyete, üzüntü ya da fizik yakınmalar klinik açıdan belirgin bir strese
ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da işlevselliğin önemli diğer
alanlarında bozulmaya neden olur.
• Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüyekullanılabilen bir ilaç, tedavi için
kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun (örn. hipertiroidizm)
doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir
• Anksiyete ya da üzüntü; diğer bir mental bozuklukla daha iyi
açıklanmamalıdır; örn. anksiyete ya da üzüntü bir Panik Atağı olacağı
[Panik Bozukluğunda olduğu gibi] , genel bir yerde utanç
duyacağı [Sosyal Fobide olduğu gibi], hastalık bulaşmış olma [Obsesif-
KompulsifBozuklukta olduğu gibi], evden ya da yakın akrabalarından
uzak kalma [Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunda olduğu
gibi], Posttravmatik Stres Bozukluğunda travmatik olayın hatırlanması,
kilo alma [Anoreksiya Nervozada olduğu gibi], birçok fizik yakınmanın
olması [Somatizasyon Bozukluğunda olduğu gibi], algılanmış dış
görünüş kusurları (Beden Dismorfik Bozukluğunda olduğu gibi], ciddi bir
hastalığının olması [Hipokondriazisde olduğu gibi] ya da delüzyonel
inançların içeriği [şizofreni ya da delüzyonel bozuklukta olduğu gibi]
Nasıl Oluşur?
Stresler GAB’nun gelişiminde önemli rol oynar. Çocukluk dönemi ve genç
erişkinlik çağları arasında başlayan GAB, yavaş ve sinsi bir gelişim gösterir.
Hastalığın belirtileri dönem dönem iyileşmeler ve alevlenmeler gösterir. Stresli
yaşam olayları olduğunda belirtiler çoğunlukla kötüleşir. Hastalığın
oluşmasında “kalıtsal etkenler, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, kişilik
özellikleri ve stres verici yaşam olayları” etkilidir. Hastalar yorgunluk, gerginlik,
kas ağrısı ve başağrısı gibi bedensel belirtiler nedeniyle çoğu zaman
psikiyatri dışı branş hekimlerine başvururlar ve doğru tanının konması ve
uygun biçimde tedavi edilmesi gecikebilir.
Tedavi
GAB tedavi edilebilen bir hastalıktır. İlk başvuruda kapsamlı bir psikiyatrik
değerlendirmenin yanı sıra, bu belirtilerin herhangi bir fiziksel hastalıktan
kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için bazı incelemeler
yapılacaktır.Hastaların çoğu diğer branş hekimlerini dolaştıktan sonra bir
psikiyatriste gelir.Tedavi gören GAB’lı hastaların çoğunluğu tedaviden yarar
görür. Psikoterapi ya da ilaç tedavileri uygulanabilir. Bilişsel Davranışçı
psikoterapiler, relaksasyon (gevşeme) eğitimi gibi tedavi yöntemlerinin yararlı
olduğu kabul edilmektedir. Bu yöntemlerden birinin ya da birkaçının birlikte
uygulanmasının etkin olduğu bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.
GAB tedavisinde antidepresan ve anksiyolitik ilaçlar kullanılır. Tedavinin
amacı kaygı ve endişenin hızla tedavi edilmesidir. Tedavide kullanılan ilaçların
ciddi yan etkileri ve bağımlılık yapma potansiyelleri yoktur.
İlaç tedavisinin etkisi üç haftadan önce başlamayacaktır. İlaç tedavisi belirtiler
tamamen düzelene kadar sürmelidir. Tam düzelme sağlandıktan sonrada
tedaviye en az 1 yıl daha devam edilmelidir